İş Hijyeni
Hijyen; sağlam ve sağlıklı anlamlarına gelen bir kelimedir. Söz konusu kelime, tıbbi dile ilk olarak Yunan Mitolojisinden girmiş ve daha sonraki dönemlerde sürekli olarak kullanılmıştır. Mitolojide tıbbın babası olarak kabul edilen Aesculapius’un kızı Hygiea, sağlığın koruyucusu olan bir ilahe olup, hijyen kelimesinin kökü bu ilaheye dayanmaktadır.
19. ve 20. yüzyıllarda hastalıkların nedenlerinin mikrobiyolojik etkenler olduğu kabul edilmiştir. Hastalıklarla mücadele için mikrobiyolojik etkenler olan mikroplardan arınmak gerektiği belirtilmiştir. İşte buradaki mikroptan arınma, hijyen kelimesi ile ifade edilmiştir. Bu kullanım, daha sonraki dönemlerde dünya geneline yayılmıştır.
Zaman içerisinde mikrobiyolojik etkenlere ek olarak kimyasal tehditler de fark edilmiştir. Kimyasal tehdit kavramı ile birlikte hijyen kavramı, sağlıklı kalmayı ifade etmede yetersiz kalmaya başlamış ve bu kavramın yerine çevre sağlığı ifadesi kullanılmıştır.
Her ne kadar hijyen kelimesinin yerine çevre sağlığı kelimesi kullanılsa da hijyen kelimesi kaybolmamıştır. Bu aşamadan sonra hijyen; toksik ve kimyasal etkenleri de içerecek şekilde zararlı etkenlerden arındırma ve sağlıklı kılma anlamında kullanılmıştır.
İçinde bulunduğumuz dönemde ise hijyen; insan sağlığının korunması ve geliştirilmesi, sağlıklı şekilde uzun bir hayatın sürülmesi için sağlıkla alakalı bilgileri bir sentez şeklinde hayata geçiren bütüncül bir bilim dalı olarak kabul edilmektedir.
İş Hijyeni Tanımı
İş hijyeni; çalışma ortamından kaynaklı, çalışanların ve çevredeki diğer kişilerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, onları hasta ederek sağlıklarını bozan, çevresel unsurların ve streslerin tanınması, değerlendirilmesi ve kontrolü için yapılan bilimsel uygulamalardır. İşyeri hekimi, bu sürecin merkezinde yer almaktadır.
Uluslararası İş Hijyeni Kurumu olan IOHA tarafından bu kavram; başta çalışanlar olmak üzere toplum sağlığını ve refahını korumak amacıyla ortamdaki sağlık risklerini önceden tahmin etmek, değerlendirmek ve kontrol etmek şeklinde tanımlanmıştır.
Tehlikeli maddelerin tanımlanması da bu kavramın anlamlarındandır. Çalışma ortamlarında hastalıklara ve rahatsızlıklara yol açabilecek, söz konusu türden tehlikeli maddelere maruz kalma risklerinin kapsamını ve söz konusu sağlık riskini uzun ve kısa vadede engellemek amacıyla yapılan risklerin kontrolü ve değerlendirilmesi faaliyetleridir.
İş hijyeni; hastalık, yaralanma ya da çalışanların refahlarına etki edecek iş yerinde bulunan tehlikelere karşı korumanın öngörülmesi, kontrolü ve onaylanması olarak da ifade edilir. İlgili tehlikeler ya da stres kaynakları tipik olarak kendi içerisinde psikososyal, ergonomik, fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak sınıflara ayrılır. İş sağlığı ve güvenliği açısından bu kategoriler oldukça önemlidir.
İş hijyeni, başta işyeri hekimi olmak üzere iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapanlar, işveren ve çalışanların sorumluluğundadır. Buradaki temel hedef; işten kaynaklı tehlikelerin ortadan kaldırılması ya da azaltılmasıdır. Bunun için ilk olarak çalışma ortamı hazırlanmadan önce tehlikelerin önlenmesini sağlamak, çalışmalar başladıktan sonra da teknik tedbirlerle çalışanların hasta olmalarını ve kaza geçirmelerini engellemek gerekir.
Hijyen kavramının kapsamından farklı olarak iş sağlığı ve güvenliği alanında bu kavram, yalnızca biyolojik risklerden arındırmayı değil, aynı zamanda kimyasal ve benzeri türden risklerden arındırmayı da içerir. İş hijyeninin hedefi, sağlık açısından riskli olan unsurların ortadan kaldırılması veya ortamdan uzaklaştırılmasıdır.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kapsamında İş Hijyeninin Amacı
İş sağlığı ve güvenliği kapsamı içerisinde iş hijyenin farklı amaçları vardır. Başta işyeri hekimi olmak üzere iş güvenliği uzmanı, diğer sağlık personeli ve teknik elemanlar, bu noktadaki sorumluluğu üstlenmektedir. İş hijyeninin amaçları şunlardır:
- Çalışanların tamamının fiziksel, psikolojik ve ruhsal sağlıklarını korumak ve geliştirmek
- İş yerinden kaynaklı sağlık sorunlarını belirlemek ve gerekli tedbirleri almak
- Sağlık açısından riskli her türden etkene karşı çalışanları korumak
- Teknik koruma tedbirlerinin alınmasını sağlamak
Kişisel Hijyen
Kişisel hijyen, günlük hayatta hastalıklardan korunmak için alınan kişisel uygulamalarıdır. İş yerlerinde de hijyen için konulan kurallar; biyolojik, fiziksel ve kimyasal etkenlerden korunmayı hedefler. Kurallara yeteri kadar uyulmadığında çalışma alanındaki zararlı olabilecek duman, toz ve gaz türünden fizikobiyokimyasal etkenlere maruz kalınması söz konusu olabilir.
Hijyen, genel olarak mikrobiyolojik unsurlardan korunmak için gerçekleştirilen uygulamaları ifade eder. İş yerlerinde kimyasal unsurlardan korunma uygulamaları da hijyen kapsamında değerlendirilmektedir. Hijyenin sağlanabilmesi için lavabo, tuvalet ve soyunma odası gibi alanların standartlara uygun şekilde hazırlanması ve çalışanların kullanımına sunulması gerekmektedir.
Zehirli olan kimyasal maddelerin bulunduğu ortamlar, kirli alanlar ve yüksek sıcaklığa sahip çalışma ortamları, hijyenin çok daha önemli olduğu alanlar olarak dikkat çeker. Uygun bir çevresel ve kişisel hijyenin temel olarak şunları içermesi gerekmektedir:
- Yeme ve içme esnasında kimyasal etkenlerden uzak durulması
- Sağlıklı, temiz ve yeterli seviyede içme ve kullanma suyunun temini
- El ve beden temizliği için gerekli imkanların sağlanması
- Ağız ve diş hijyeninin kontrolü
- Çalışma ortamı şartlarına uygun iş elbisesi ev iş ayakkabısının giyilmesi
- Koruyucu maske, eldiven, gözlük ve benzeri ekipmanların kullanılması
Kişisel hijyen ile endüstriyel hijyen farklı kavramlardır. Her ne kadar bunların aynı anlama geldiği düşünülse de, anlam ve ifade edilen açısından ciddi farklılıklar bulunmaktadır.
İş hijyeni; çalışma alanında bulunan, hastalıklara ve sağlık üzerinde olumsuz etkilere yol açan, çalışanlar ve toplum sağlığını etkileyen, verimsizlik ve huzursuzluk oluşturan çevresel unsurları ve stresleri gözleyen, kontrol altına alan ve değerlendiren bir sosyal ve teknik bilim ve sanat olarak açıklanır.
Endüstriyel hijyen ise çalışanların kimyasal maddelere maruz kalma düzeyinin hesaplanmasıyla alakalı geleneksel yaklaşımın benimsenmesi ve ortamdaki kimyasalların ölçülmesidir. Endüstriyel hijyen, yalnızca ortamın havasında yer alan kimyasalların ölçülmesi ve takip edilmesi değildir. Buna ek olarak ortamdaki tüm etkenleri ele alıp değerlendiren ve bunların kontrolünü sağlamaya odaklanan bilim dalıdır.
6331 sayılı İSG Kanunu, iş güvenliği uzmanlığı alanını yasal bir zemine kavuşturmuş ve iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, diğer sağlı personeli gibi uzmanlık alanlarını tanımlamıştır. Ayrıca İSG eğitimi konusunda genel bir çerçevede çizmiştir.
İş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapan iş güvenliği uzmanı, adeta bir iş hijyenisti gibi hareket eder. Bu kapsamda, çalışma ortamında hastalıklara yol açan, sağlığı tehdit eden, çalışanlar ve toplumda huzursuzluk ve verimsizlik oluşturan unsurları değerlendirir ve kontrol altına alır. Yakın gelecekte bu işlerin tamamının iş hijyenisti tarafından yapılacağı öngörülmektedir.
İş hijyeni ile ilgili yapılan tanımlamalardan ve IOHA tarafından gerçekleştirilen tanımlamalara göre iş hijyenistinin görev ve sorumlulukları şunlardır:
- İş süreçlerinden, ekipmanlardan ve operasyonlardan kaynaklı sağlık tehlikelerini öngörmek ve buna uygun bir plan ortaya koymak
- Çalışma alanında fiziksel, kimyasal ve biyolojik unsurların ve diğer faktörlerin meydana gelimini ve bunların çalışan sağlığı ve refahı üzerindeki etkilerini değerlendirmek, tanımak ve anlamak
- Zararlı etkenlerin insan bedenine giriş yollarını ve ilgili etkenlerle ile diğer unsurların sağlığa olan etkilerini bilmek
- Çalışanları zararlı etki yapma potansiyeli olan etkenlere maruz kalma durumlarını ve neticelerini değerlendirmek
- Potansiyel olarak zararlı etkenler ile diğer faktörlerin oluşumu ve yayılması bakımından maruziyetlerin ortadan kaldırılmasını ya da kabul edilebilir düzeylere çekilmesini sağlamak için iş süreçlerini ve yöntemlerini değerlendirmek
- Ekonomik ve etkili kontrol için kontrol stratejilerinin etkinliğini tek başına ya da diğer profesyonellerle işbirliğine gitmek suretiyle tasarlamak
- Çalışma ortamının gene risk analizi ile yönetimi süreçlerinde yer almak ve risk yönetimi için önceliklerin oluşturulmasına katkı vermek
- İlgili mevzuata hakim olma, iş hijyeni ile ilgili uygulamaları ve yasaları anlamak
- Risk iletişimini gerçekleştirmek, her düzeydeki kişileri eğitmek, bilgilendirmek ve tavsiyeler vermek
- İş sağlığı alanında görev yapan diğer çalışanlarla çok disiplinli bir yaklaşımla, ekip düzeyinde etkin olarak çalışmak
- Yalnızca çalışma ortamına değil, çevresel etkileri de dikkate almak, iş hijyeni ile ilgili uygulamaları çevre koruma uygulamaları ile bütünleştirmek ve bunun önemini fark etmek
Sağlığı Tehdit Eden Etkenler
Sağlık açısından tehdit olabilecek etkenler, farklı formlarda olabilir. Katı, gaz, toz ve gaz gibi formlarda bulunan bu etkenler; fiziksel, kimyasal, biyolojik ve toz olmak üzere dört temek sınıfta kategorize edilmektedir. Ayrıca bunlara ergonomik ve psikososyal etkenler de dahil edilebilir. Bu etkenlere ilişkin detaylar şu şekildedir:
· Kimyasal Nedenler
Kurşun, cıva- kadmiyum, nikel gibi metallerin; benzen, hekzan, triklor etilen ve tolüen gibi çözücülerin ve pestisitler, asitler, zehirli gazlar ve alkalilerin kullanıldığı, üretildiği iş kollarında görülür. Bu etkenlerden kaynaklı olarak oluşan hastalıklar; intoksikasyon, malign hastalıklar, bağımlılık ve davranış değişikliği şeklindedir.
· Fiziksel Nedenler
Sıcaklık, radyasyon, gürültü, basınç ve titreşimin olduğu iş kollarında görülür. Bu etkenlere bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklar; işitme rahatsızlıkları ve kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları şeklindedir.
· Biyolojik Nedenler
Veterinerlik ve sağlık hizmetleri, hayvancılık, tarım ve gıda sektörü ile atık arıtım ve kanalizasyon alanlarında görülen etkenler olarak dikkat çeker. Bu etkenler kendi içerisinde parazitler, mantarlar, virüsler ve bakteriler olarak dört kategoride incelenir. Söz konusu etkenlerin neden olduğu sağlık sorunları ise tüberküloz, brusellozis ve paraziter hastalıklar şeklindedir.
· Tozlar
Tozlar, kendi içerisinde inorganik tozlar ve organik tozlar olarak ikiye ayrılır. İnorganik tozların görüldüğü sektörler; dökümhane, madencilik ve asbest sanayidir. Organik tozların görüldüğü sektörler ise tarım, hayvancılık ve pamuklu dokuma alanlarıdır. Tozlara bağlı olarak oluşan hastalıklar; pnömokonyoz şeklindedir.
· Ergonomik Tehlikeler
Ergonomik tehlikeler, kendi içerisinde psikolojik stresörler ve fiziki stresörler olarak ikiye ayrılır. Psikolojik stresörler; tekrarlayan işler, monotonluk şeklindedir. Fiziki stresörler ise ağır kaldırma, tekrarlanan hareketler, statik duruş, aşırı güç uygulama, yorgunluk gibi unsurlardır. Ergonomik tehlikelerden kaynaklı olarak kas ve iskelet sistemi hastalıkları meydana gelir.
· Psikososyal Tehlikeler
Stres, mobing, taciz, aşırı iş yükü ve sendikal haklar bu sınıfta yer alır. Buradaki tehlikelere bağlı olarak ortaya çıkan rahatsızlıklar ise psikolojik rahatsızlıklar, psikomatik sağlık sorunları, işe devamsızlık ve verimsizlik şeklindedir.
Buradaki nedenlerin ve tehlikelerin tamamı işyeri hekimi görev ve sorumlulukları kapsamında değerlendirilmektedir. İnsan sağlığı için tehdit olan etkenler, insan bedenine giriş yollarına bağlı olarak farklı sınıflarda kategorize edilir. Bunlar; solunum yolu, sindirim yolu, deri yolu ve kan yolu şeklindedir.
Solunum yolu ile vücuda giren ve sağlığı tehdit eden etkenler şunlardır:
- Gazlar: Karbon monoksit, klor, azot dioksit, fosgen, ozon, amonyak ve hidrojen sülfür gibi gazlar, solunum yolu ile alındığında zehirlenmelere neden olabilmektedir.
- Sisler: Son derece ince damlacık yapısında ki sıvıların havaya dağılması sonucunda oluşan yapılardır. Her ne kadar sıvı yapısında olsalar da, çok küçük olmaları ve havada asılı kalmaları nedeniyle solunum yoluyla vücuda girebilir.
- Buharlar: Atmosfer basıncı ve normal sıcaklıkta buharlaşan gaz, katı ve sıvıların havadaki buharlarıdır. Solunum yolu ile insan vücuduna kolay bir şekilde girerler.
- Tozlar: Çok küçük ve ince yapıdaki katıların havada dağılması sonucunda oluşmaktadır. Kendi içerisinde farklı çeşitleri vardır:
- Tahriş edici tozlar (Direkt tahriş edici tozlar; potasyum hidroksit, sodyum hidroksit, kireç tozları vb. şeklindeyken, dolaylı tahriş ediciler ise şeker, un ve hububat tozları vb. şeklindedir)
- Zehirli tozlar (Arsenik, cıva ve kurşun gibi tozlar, kan dolaşımına girerek zehirlenmelere yol açar)
- Fibrosis yapan tozlar (Asbest ve serbest silika tozları, akciğer hücrelerinde fibrozis oluşturur)
- Sıkıcı – inert tozlar (Tahriş edici olmasına karşın fibrozis ve zehirlenmeye yol açmazlar)
- Alerji yapan tozlar (Pamuk, yün, polen, saç tozları ve bazı türden cins odunların kesilmesine bağlı olarak meydana gelen tozlardır)
- Dumanlar: Kimyasalların oluşturmuş olduğu katı parçacıkların gaz formundaki dumanları olup, bilhassa kesme ve kaynak sırasında açığa çıkarlar. Bunlar sağlık açısından risklidir ve önlem alınması gerekmektedir.
Risk etkenlerinin vücuda girmesinin bir diğer yolu ise cilt ve deridir. Cilt tarafından emilen kimyasallar, bu yol ile vücuda girerler. Kulak, göz gibi mukozalardan olan etkilenmeler de bu kapsamdadır. Zira çildik kalınlığı bilhassa bu bölgelerde çok daha incedir ve buna bağlı olarak deri tarafından emilim daha fazla yapılır.
Solventler, alkaliler, asitler, yağlar, bazı organik tozlar, epoksi sertleştiriciler, formadehit ve benzeri maddeler cilt için tehdit oluşturur. Bu kapsamdaki etkenler şu şekilde sınıflandırılabilir:
- Öldürücü Etkenler: Kurşun tetra etil, anilin ya da hidrojen siyanür asidinin deriye kısa süreli temasları dahi öldürücü etkiler yapabilmektedir.
- Tahriş Edici Maddeler: Sülfürik asit, hidro florik asit ve nitrik asit gibi kuvvetli asitler ve kireç, potasyum hidroksit gibi bazlar bu sınıfta yer alır. Ayrıca bu sınıf içerisinde flor, klor ve brom gibi maddeler de sayılabilir.
- Çözücüler: Direkt olarak deri üzerinde tahrişe neden olmayan bu maddeler, bakterilere karşı direncin azalmasına neden olurlar. Gazyağı, alkol ve benzin gibi maddeler bu sınıf içerisinde sayılabilir.
Kimyasal maddeleri veya bunların bulaştığı gıdaları yemek veya içmek suretiyle yutmak, ağıza almak, sindirim yolu ile bunların vücuda girmesine neden olur. Söz konusu türden yol ile vücuda giren etkenlerin olduğu işkollarında ellerin yıkanması, maske ve eldiven kullanımı, sigara kullanılmaması, el ile ağız temasının kesilmesi ve çalışma ortamında yememek ve içmemek başlıca korunma yöntemleri olarak kabul edilir.
Kan yolu, bir diğer vücuda girme yolu olarak kabul edilir ve bazı kaynaklarda deri yolu ile birlikte kategorize edilir. Bilhassa veterinerlik ve sağlık hizmetlerindeki uygulamalarda, hastanın kan ve vücut sıvılarının sağlık personellerine bulaşma riski vardır.
Diğer tarafından gerekli test ve tetkikleri yapılmayan kanların nakledilmesi, ortak enjektörlerin kullanılması türünden durumlar da kan yolu ile bulaşan etkenlerin yayılmasına neden olur. Bütün bunlara ek olarak anneden fetüse (bebeğe) plasenta üzerinden hastalık bulaşması da kan yolu ile vücuda girme sınıfında kabul edilir.
Burada ifade edilen farklı vücuda giriş yollarında etkilenmelerin ne kadar şiddetli olduğu; maddeye, ortama ve kişiye bağlı olarak farklılık göstermektedir. Şiddeti etkileyen hususlar şu şekildedir:
- Etkilenen kişinin cinsiyeti, yaşı ve direnç seviyesi
- Etkileyen maddenin formülü, toksisite seviyesi ve dozu
- Ortama dair sıcaklık, nem ve rüzgar gibi özellikler
Etken Hastalık İlişkisindeki Diğer Etmenler ve Tehlikenin Değerlendirilmesi
Toksik kimyasallardan kaynaklı oluşan hastalıklarda, hastalık ile etken arasındaki ilişki son derece karmaşıktır. Buradaki etkileşim, konakçıya ulaşan etken maddenin miktarı ve konakçı durumundaki hastanın buna cevap verme kapasitesi ile direkt olarak ilişki içindedir.
Bu süreçte etken maddenin şu özellikleri önemlidir:
- Toksisite seviyesi
- Fiziksel yapısı
- Potensi
- Yoğunluğu
- Dalga boyu
- Çözünürlük derecesi
Sürecin değerlendirilmesi için ortama ait faktörlerin de dikkate alınması gerekir. Sıcaklık, nem, ışık, hava akım hızı ve havalandırma başlıca unsurlardır. Ayrıca etkinin niteliği kapsamında; vücuda giriş yolu, karşılaşma sıklığı gibi hususlar da dikkate alınır. İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı başta olmak üzere tüm iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri bunları dikkate alır.
Etken ile hastalık arasındaki ilişkide, çalışanın kişisel özellikleri de önemlidir. Bunlar:
- Yaş
- Irk
- Genetik yapı
- Cinsiyet
- Beslenme durumu
- Bağışıklık
- Gebelik
- Laktasyon
- Etkene maruz kalma öyküsü
Sağlık riskine neden olan tehlikelerin değerlendirilmesi noktasında şu hususların ele alınması gerekir:
- Etken
- Etki
- Konakçı
- Ortam
- Sağlık riski meydana getiren tehlikelerin kontrolü
Bu hususlara ilişkin detaylar ise şu şekildedir:
Etken (Zararlı Maddenin Yapısı ve Etkileri)
Maddelerin sahip olduğu kimyasal ve fiziksel özelliklerin sağlık üzerindeki zararlı etkiler açısından önemi çok fazladır. Bundan dolayı iş sağlığı ve güvenliği kapsamında görev yapan iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli gibi profesyonellerin bu konuya hakim olması gerekir. Maddelerin sağlık riski yaratma seviyelerini, özelliklerini ve diğer detayları tam olarak bilmesi, hayati önem taşımaktadır.
Etki (Maruz Kalma Durumu)
Kişilerin ne kadarlık bir zararlı maddeye maruz kaldıkları, maruziyetin yoğunluğu olarak ifade edilir. Teoride, zehir maddelerin az bir miktarı da zehirli kabul edilir. Ancak maruziyet yoğunluğu arttıkça, oluşan zarar da artacaktır.
Maruziyet süresi, bu aşamadaki bir diğer önemli husustur. Ancak tek başına bu hususun yeterli bir ölçüt olmadığının bilinmesi gerekir. Zira akut toksik sınırların üzerinde yer alan bir oranda etkilenim durumunun olması, kısa süreli temasın dahi yıkıcı etkilere yol açmasına neden olabilir. Bu noktada MAK değeri son derece önemlidir.
Konakçı (Bireyin Duyarlılığı)
İnsanların zararlı maddelere karşı dayanıklılığı farklı seviyelerde olmaktadır. Bazı kişiler, alerjik bir bünyeye sahip olduğundan, bu noktada çok daha duyarlı olabilir.
Ortam
Zehir maddelerin yol açacağı zararın, madde miktarı ile direkt ilişkisi vardır. Ayrıca zararlı maddelerin havadaki miktarı ve maruziyet süresi de önemlidir. Havadaki zararlı madde seviyesi, alınan numunelerle tespit edilebilir. Tozlar ile katı maddelerde, belirli bir hacimde, taneciklerin büyüklüğü ve sayısının ölçülmesi yöntemi uygulanır.
Sağlık Riski Meydana Getiren Tehlikelerin Kontrolü
İlk olarak risk değerlendirmesinin yapılması ve iş yerinde kullanılan ya da üretilen sağlığa zararlı tüm maddelerin listesinin hazırlanması gerekir. Ek olarak iş yeri sahasında ya da depolarda yer alan önceden satın alınan malzemelerin kontrolünün de yapılması son derece önemlidir.
Bu aşamadan sonra üretimdeki yöntemlerin sağlığa etkileri incelenir. Üretim yöntemlerinde duman, toz ya da sis oluşumunun olup olmadığına bakılır. Bazıların, asitlerin duman çıkaran, tahriş edici özelliği bulunan katıların ve sıvıların, soventler ile çözücülerin taşınmaları, sağlık zararlılık bakımından incelenmelidir.
Yapılan değerlendirme ve incelemelere bağlı olarak bazı değişikliklerin yapılmasına ihtiyaç duyulabilir. Yalnızca mamul ve ham malzemelerin sağlık bakımından riskli olup olmadıklarını incelemek, tam bir kontrol anlamına gelmemektedir. Bu noktada yan ürünler ile atıkların mamul ürünlerden daha tehlikeli olabileceği dikkate alınmalıdır.
Alınması Gereken Kontrol Uygulamaları
Tehlikelerin engellenmesi için uygulanacak farklı türden kontrol uygulamaları vardır. Söz konusu kontrol uygulamaları şu şekilde sınıflandırılabilir:
Kaynakta Kontrol
Kaynakta kontrol kapsamında uygulanacak kontrol uygulamaları şunlardır:
- Teçhizat ve tesisat değişikliği
- Zehirli olmayan maddelerin kullanılması, mümkün olmayan durumlarda ise daha az zehirli olanların tercih edilmesi
- Üretim yöntemini değiştirme (El ile yapılan işlerin, makinalar ve araç-gereçlerle yapılması, lehim ve kaynak işlerinin yerine perçinleme ve saç kesme işlemlerinin tercih edilmesi)
- İş yeri düzenini değiştirme (Havanın duman veya tozlarla kirlenmesini engellemek için vakumlu temizleyicilerin olması, temizliklerin işçi sayısının en az olduğu zaman diliminde gerçekleştirilmesi)
Sağlık risklerinin kontrol altına alınması için kaynağa yönelik olarak yapılacak olan uygulamalardan en önemlileri şunlardır:
- Tehlikeli maddelerin kullanılmaması
- Tehlikeli maddelerin tehlikesizlerle, mümkün olmayan durumlarda ise az tehlikeli olanlarla değiştirilmesi
- Tehlikeli maddenin kullanımı şartlardan dolayı zorunluluk ise olabildiğince az kullanma
- Tehlikeli yöntemler yerine tehlikesiz yöntemleri tercih etme
- İşlemlerin kapalı sistemlerle gerçekleştirilmesi ve buna bağlı olarak tehlikenin dağılmasının engellenmesi
- Kapalı sistemle yapılması mümkün olmayan işlemlerde ortama tehlike maddelerin yayılması gibi bir durum veya risk varsa etkin bir havalandırma ile tehlike maddenin hızlı şekilde dışarı atılması
- ESD ve MAK limitleri bilinen maddeler için sürekli olarak ölçümlerin ve izlemelerin gerçekleştirilmesi
- İşçilerin bireysel koruyucu ekipman kullanması ve böylece ortamdaki tehlikelerden korunması
Etkenle karşılaşma bazen kaçınılmaz olur. Bundan dolayı vücudun her zaman böyle durumlara hazırlıklı olması için dengeli ve düzenli beslenme, sigara gibi zararlı alışkanlıkları bırakma, fiziksel aktiviteyi yüksek tutma ve böylece sağlıklı bir vücuda sahip olunmalıdır. Ayrıca zararlı etkenlere karşı bağışıklama imkanı varsa bunun da mutlaka yapılması gerekmektedir.
Kaynakta kontrol, iş sağlığı ve güvenliği alanının önceliklerinden biridir. Bu noktada iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi gibi profesyoneller, İSG eğitimi kapsamında öğrendiklerini ve mevzuatta belirtilenleri uygulayarak çalışan sağlıklarını ve güvenliklerini sağlamaktadır.
Ortamda Kontrol
Ortama ilişkin kontrol için şu yöntemlerin uygulanması gerekmektedir:
- Tehlikeli üretim yapılan tesisat ve makineleri kapalı sistem haline getirmek ve böylece bu makinelerle ilgili olmayan ortam ve kişilerin risk seviyesini düşürmek
- Tehlikeli üretim yapılan iş yerlerini ve işleri, diğerlerinden kesin olarak ayırmak
- Yaş (ıslak) yöntem uygulamak
- İşçi eğitimi
- Lokal olarak kirli havanın emilerek dışarı atılması ve yerine temiz havanın verilmesi
Alıcıda Kontrol
Alıcıda kontrol için uygulanması gereken korunma önlemleri şu şekildedir:
- Eğitim ve öğretim
- İşçi değişimi ile maruz kalma oranını düşürmek
- Çalışanların havalandırılan kabine alınması
- Yeterli bakım
- Kişisel dozimetri ve monitörler
Bunların haricinde kişisel koruyucu ekipmanların kullanımı da son derece önemlidir. Bu kapsamda gözlerin korunması için gözlük ve maske kullanılmalıdır. Solunum sisteminin korunması içinse süzgeçli maskeler, kendi kendine yeten solunum maskeleri, toz maskeleri ve temiz hava sağlayan hortumlu maskeler kullanılmalıdır.
İş Hijyeni ile İlgili Mevzuat
Ortam gözetimi ile iş hijyeni kavramları arasında yakın ilişki vardır. Hatta zaman zaman bu kavramlar birbirlerinin yerine kullanılmıştır. Ancak mevzuatta iş hijyeni kavramı yerine ortam gözetimi kavramı tercih edilmiştir.
İş Hijyeni Ölçüm Test ve Analiz Laboratuvarları Hakkında Yönetmelik haricindeki diğer yasal düzenlemelerde ortam gözetimi kavramının kullanılmış olmasından dolayı ortam gözetiminin tercih edilmesi gerekir. Ayrıca hijyen, kişisel hijyen ve sağlığın korunması gibi dar anlamlara sahip olduğundan, ortam gözetiminin kullanımı daha uygun kabul edilmektedir.
Diğer taraftan iş yeri uygulamalarında genellikle endüstriyel hijyen (iş hijyeni) ile kişisel hijyen arasında anlam örtüşmesi vardır. Ancak bu durum, söz konusu kavramların aynı anlama geldiği anlamına gelmemektedir. Kişisel hijyen; el yıkama, saç ve diş temizliği gibi özel anlamda sağlığın korunmasına dair uygulamalardır. İş hijyeni ise iş sağlığı ve güvenliği açısından tehdit edici unsurları, bunların çalışanlara etkileri, değerlendirme ve kontrol yöntemleri gibi kapsamlı bir anlama sahiptir.