Temel Hukuk

Hukuk normları; devlet tarafından konulan ve denetlenen, yaptırım gücü ile güçlendirilen, hukuksal ilişkileri düzenleyen kurallardır. Bu kurallar oldukça geniş ve kapsamlıdır. Bundan dolayı devletler tarafından farklı alanlara özgü hukuk kuralları, uygulamaları çıkarılmaktadır.

Sosyal Düzen Kuralları

Sosyal düzen kuralları veya temel hukuk, sosyal yaşamda kişiler arası ya da devlet ile kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen kuralların tamamıdır. Bu kuralların en önemli özelliği, yaptırımlı olmasıdır.

Şahıs ile devlet arasındaki ilişkileri düzenleyen kurallar kamu hukuku olarak isimlendirilirken, kişiler arasındaki kuralları düzenleyen hukuk ise özel hukuk olarak isimlendirilmektedir. Bunların tamamında kontrol ve yaptırım gücü devlettir.

Yaptırım (Müeyyide) Nedir?

Yaptırım (müeyyide), zorlama, zorla yaptırma anlamına gelir. Kişiler, hukuktan kaynaklı olan yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Ancak bu yükümlülükleri kendi istekleri ile yerine getirmediklerinde, kamu gücü (devlet) devreye girer ve yükümlülüklerin zorla yerine getirilmesini sağlar.

Yaptırım, hukuka aykırı davranışlardan kaynaklı sonuçların düzeltilmesi amacına sahiptir ve hukuka uygun hareketi sağlar. Hukuki yaptırımlar, her alanda kendisini farklı şekilde gösterir. Tüm alanlarda uygulanan, standart bir uygulamadan bahsetmek çok zordur. Bazı alanlarda, yaptırım olarak ilgili kişinin tazminat ödemesi ve bu şekilde zarar gören kişinin zararının karşılanması uygulaması varken, farklı alanlardaki yaptırımlar daha farklı olabilir.

Haksız davranış olarak kabul edilen bir eylem nedeniyle zarar gören kişinin zararının, zararı veren tarafından karşılanması gerekir. Burada zarar verene tazminat yükümlülüğü yüklenir. Söz konusu tazminat genellikle maddi olur. Ancak bazı durumlarda yaptırım olarak manevi tazminata da hükmedilebilir.

Tazminat, yalnızca haksız eylemlerden kaynaklı olarak ortaya çıkan zararlarda gündeme gelmez. Örneğin; aralarındaki sözleşme hükümlerini yerine getirmeyen, bu hükümlere uymayan kişilere de tazminat yaptırımı uygulanır. Burada esas olan kişinin zarar görmesi değil, devletin uygulanması konusunda güvence verdiği, resmi ve yazılı sözleşme maddelerinin ihlal edilmesidir.

Sosyal ilişkilerin düzenlenmesinde geçerli olan görgü, ahlak ve din kurallarının tamamında yaptırımlar soyut ve manevidir. Soyut ve manevi yaptırımların güçleri ise sınırlıdır. Bundan dolayı sosyal ilişkilerin düzenlenmesi için maddi yaptırımlara ihtiyaç duyulur. Maddi yaptırımlar ise yazılı olan hukuk kuralları ile belirlenmiştir.

Ahlak kuralları, sosyal yaşamda insanların birbirleri ile olan ilişkilerinin düzenlenmesinde etkilidir. Söz konusu kuralların bir kısmı, insanların kendi vicdanlarına bağlı olarak nasıl davranmaları gerektiği ile ilgilidir. Bunlar, sübjektif ahlak kuralları olarak isimlendirilir. Yalan söylememek gibi davranışlar bu kapsamdadır.

Ahlak kurallarının diğer kısmı ise kişinin sadece kendi vicdanı ile ilgili olmayıp, diğer insanlarla olan ilişkilerini de etkilemektedir. Bunlar ise objektif ahlak kuralları olarak kabul edilir.

Sosyal Kurallar Nedir?

Sosyal kurallar; sosyal yaşamda ilişkiler üzerinde etkili olan kuralların tamamıdır. Bunlar kendi içinde ikiye ayrılır. İlki sosyal düzen kurallarıdır. Sosyal düzen kuralları ise gelenekler, dini kurallar ve ahlaki kurallardan meydana gelir. Sosyal kuralları meydana getiren diğer unsur ise hukuk kurallarıdır.

Sosyal Düzen Kuralları

Sosyal düzen kuralları, kendi içerisinde din kuralları, ahlak kuralları ve geleneklerden meydana gelmektedir. Bunlara ilişkin detaylar şu şekildedir:

  • Ahlak Kuralları

Toplumsal hayattan ve insanın fıtratından kaynaklı olan iyi ve güzel huyların tamamı, ahlak kuralları olarak kabul edilir. Toplumsal yaşam içerisinde bu kurallar zamanla yerleşir ve yazılı olmamasına karşın toplumdaki fertlerin tamamı bunlara uyarlar. İnsanlar, kurallara uyma konusunda bir zorunluluk hisseder.

Ahlak kuralları, toplumsal yaşam kaynaklı olduğundan toplumsal bir özelliğe sahiptir. Hukuk kurallarına yakın olarak kabul edilebilir. Bu kuralların ortak özellikleri ise şu şekildedir:

  • Bireyin topluma karşı gelişmesini olgunlaşmasını sağlar.
  • Toplum içerisinde iyi ve güzel olarak kabul edilir.
  • Yazılı olmayan kurallardan meydana gelir.
  • Bu kuralların temel kaynağı toplumlardır. Ancak dinden de etkilenebilirler.
  • Maddi bir yaptırımı yoktur. Etkili bir manevi yaptırıma sahiptir.

Toplumlar arasında bu kurallar farklılık göstermektedir. Bu kurallara uyulması, toplumsal baskı ile direkt olarak ilgilidir. Toplumsal baskının az olduğu yerlerde ahlak kurallarına aykırı davranan kişi sayısı çok fazladır.

  • Din Kuralları

Din, toplum yaşamının düzenlenmesinde etkili unsurlar arasında yer alır. Birçok hukuk kurallarının temelinde dini kurallar vardır. Bundan dolayı dini kurallar, toplum yaşamının düzenlenmesi sürecinde, yönetim şekillerine dahi etki etmiştir.

Din kuralları, teokratik yönetimi benimseyen devletlerde, devlet eli ile uygulanır. Din kurallarının devlet yönetiminde etkisiz olduğu toplumlarda ise bu kurallar sadece insanlar arasındaki ilişkilerde etkili olur. Ayrıca din kurallarını kabul etmeyen ve uygulamayan laik devletlerde de bu kurallar etkili değildir.

  • Gelenekler

Adet ve örf olarak ifade edilen gelenekler, uzun süre toplumda uygulanan, kim tarafından konulduğu bilinmeyen, uygulanması gerektiği konusunda toplum baskısı olan, yazılı olmayan kurallardır. Ayrıca bu kurallar ve uygulamalar, yazılı olan hukuk kurallarına aykırı değildir.

Her toplumun kendine has gelenekleri ve bunları uygulama şekilleri vardır. Toplumumuzdaki geleneklere örnek olarak çeyiz, düğün gibi etkinlikler verilebilir. Geleneklerin özellikleri şu şekildedir:

Kim tarafından, ne zaman konulduğu bilinmez ve çok uzun süredir toplum tarafından uygulanır.
Yaptırımı, manevi yaptırım olup, toplumsal baskı şeklindedir.
Yazılı olmayan kurallar olmasına karşın, yazılı olan hukuk kurallarına aykırı değildirler.

Hukuk Kuralları

“Hak” kelimesinin çoğulu olan hukuk kavramı; hakların elde edilmesi ve korunmasında ihtiyaç duyulan kuralların tamamıdır. Hukuk, uyulması zorunlu olan normlardır. Bu normlar, insanlar tarafından oluşturulur ve hem kişiler arası ilişkileri hem de devlet ile kişiler arasındaki ilişkileri düzenler. Hukuk kurallarının özellikleri ise şu şekildedir:

  • Hukuk, kuralları ve prensipleri ortaya koyar ve bununla davranışların sınırını çizer. Bu kapsamda kişilerin davranışlarının konulan kurallara uygun olması sağlanır. Hukuk için önemli olan davranışlardır. Düşünceler, fikirler ve görüşler, hukukun kapsamı içinde kabul edilmez.
  • Konulan kurallara uyulması zorunlu tutulur. Uyulmaması durumunda uygulanacak yaptırımlar açık şekilde belirtilmiştir.
  • Toplumsal ilişkileri, gerçek kişiler ile tüzel kişiler arasındaki ilişkileri düzenler. Kişilerin kendi arasındaki ilişkileri de bu kapsamdadır.
  • Hukuk kuralları, farklı isimlere sahiptir. Anayasa, yasa, kanun, kararname, tüzük ve yönetmelik gibi farklı şekillerde isimlendirilirler. Bu kurallar arasında hiyerarşik bir ilişki bulunur ve normlar hiyerarşisi olan isimlendirilen bu düzen kapsamında hukuk kuralları düzenlenir. Alttaki kurallar, hiyerarşinin üst basamaklarındaki kurallara aykırı olmaz.
  • Hukuk kurallarının kaynağı insandır. Konulan kuralların ihtiyaçları karşılamaması durumunda kurallar kaldırılır veya değiştirilir.
  • Normatif düzenlemeler olan hukuk kuralları geneldir, soyuttur ve süreklidir. Dolayısıyla kaldırılana kadar, herkese eşit şekilde uygulanır. Bir kişiye yönelik değil, kurallara yönelik olarak çıkarılırlar.
  • Yazılı normlar olarak ifade edilen hukuk kuralları açıktır. Hangi olayda, nasıl uygulanacağına dair şüpheler bulunmaz.
  • Kişilerin ve toplum çıkarlarını korumak için bu kurallar düzenlenir.

Hukuk Kaynakları

Hukuk kurallarının farklı kaynakları vardır. Bu kaynaklar; kuralların konulduğu organa ve aldıkları şekle göre farklılık göstermektedir. Kuralların konulduğu organa göre kaynaklar; yasama, yürütme ve yargı şeklindedir.

Hukuk kurallarının kaynakları arasında normlar hiyerarşisi vardır. Hiyerarşinin en üstünde yer alan kurallar, altındaki kuralları etkiler. Bu hiyerarşiye göre ülkemizdeki hukuk kaynakları şu şekildedir:

Anayasa

Anayasa, normlar hiyerarşisinin en üst basamağında yer alır. Devletin temel organlarının kuruluşundan işleyişine, vatandaşların temel hak ve özgürlüklerine kadar bütün kuralların genel çerçevesinin yer aldığı normdur.

Anayasalar, kendi içerisinde sert anayasalar ve yumuşak anayasalar olarak sınıflandırılmıştır. Sert anayasaların değiştirilmesi çok zor iken, yumuşak anayasaların değiştirilmesi ise daha kolaydır. Örneğin; 1982 Anayasası, sert bir anayasadır ve değiştirilmesi zordur.

Anayasalar, emredici gücü olan kurallardır ve hiyerarşini altında olacak tüm normların anayasaya uygun olması gerekir. Üstün ve bağlayıcı bir hukuk normudur. Anayasaya şekil veya usul yönünden uygun olmayan yasa, kanun hükmünde kararname, yönetmelik ve tüzük gibi alt normlar iptal edilir. Bunların iptalinde izlenen yol, Anayasa Mahkemesi’ne açılacak dava şeklindedir.

Yasa

Yasalar, normlar hiyerarşisinin ikinci sırasında yer alır. Yasalar, Anayasa’ya aykırı olmamak şartı ile yasama organı tarafından çıkarılır. Yasalar; genel ve sürekli normlar olup, soyuttur. Süreklilik, soyutluk ve genel olma yasaların en önemli özelliklerindendir.

Yasalar, yasama organı olan TBMM tarafından çıkarılır ve Cumhurbaşkanı’nın onaylaması ile resmi gazete yer alır. Böylece yürürlüğe girer. Ancak TBMM tarafından yapılan düzenleyici işlemlerin tamamı yasa değildir. Yasa olabilmesi için yasa yapma usul ve esaslarının uygulanması ve kanun ibaresinin yer alması gerekir.

Yasaların nasıl yapılacağı ve taşıması gereken özellikler, TBMM İç Tüzüğü’nde açıkça belirtilmiştir. Buna göre:

  • Yasalar, Anayasa’nın altında yer alan hukuk normlarıdır ve kesinlikle Anayasa’ya aykırı olamazlar.
  • Yasaların Anayasa’ya uygunluk denetimi, Anayasa Mahkemesi tarafından yapılır.
  • Yasalar, soyut hükümler içerir ve kurallara yönelik olarak çıkarılır.
  • Yasalar genel olup, herkese aynı şekilde uygulanır.
  • Önceden gerçekleşen olaylar için yasalar çıkarılamaz. Çıkarılsa dahi, önceden gerçekleşen olaylar ve geçmişte buna bağlı olarak oluşan sonuçlar, yeni yasadan etkilenmez.
  • Yasalarla getirilen kural ve düzenlemeler, istisnai durumlar haricinde süreklilik gösterir.
  • Yasalar, gerekli durumlar değiştirilebilir veya tamamen yürürlükten kaldırılır.

Kanun Hükmünde Kararnameler

Yasama yetkisinin tamamen mecliste olması gerektiğine dair yaklaşımlar olduğu gibi bu yetkilerin bir kısmının yürütme tarafından kullanılması gerektiğini ileri süren yaklaşımlar da vardır. Kanun hükmünde kararnameler (KHK), bu yaklaşım sonucunda ortaya çıkan normatif düzenlemelerdir.

Kanun Hükmünde Kararnameler, Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılmaktadır. KHK’ların denetimi ise yine Anayasa Mahkemesi tarafından yapılmaktadır. Kanun Hükmünde Kararname uygulaması, 2017 yılındaki Anayasa değişikliğine kadar devam etmiş ve bu tarihte kanun hükmünde kararnameler sonlandırılmıştır. Ancak daha önce çıkarılan KHK’ların yürürlükte kalacağı belirtilmiştir.

2017 yılındaki Anayasa değişikliğine kadar kanun hükmünde kararname uygulaması Bakanlar Kurulu tarafından kullanılmıştır. Anayasaya aykırı olmamak şartı ile belli konulardaki düzenlemeler için KHK’lar çıkarılmaktaydı. Ancak bunun için Bakanlar Kurulunun ilk olarak meclisten KHK çıkarma yetkisi alması gerekiyordu.

KHK’lar, 2017 yılına kadar önemli normatif düzenlemelerden biri olmuştur. Günümüzde, halen yürürlükte olan çok sayıda KHK vardır.

Uluslararası Anlaşmalar

Uluslararası hukukun en önemli kaynaklarından biri, devletlerin birbirleri ile yapmış oldukları anlaşmalardır. Uluslararası anlaşmalardan bazıları, içerdiği hükümler nedeniyle iç hukuk açısından da kaynak hükmündedir.

Uluslararası anlaşmaların kabulü için izlenecek yol, her ülkeni kanunlara ve ilgili hukuk normlarına göre farklılık gösterir. Ülkemizde ise uluslararası anlaşmalar Cumhurbaşkanı tarafından onaylanır. Ancak ilgili anlaşma Cumhurbaşkanı’nın önüne gitmeden önce TBMM tarafından anlaşmanın uygun bulunması ve daha sonra bununla ilgili kanun çıkarması gerekir. TBMM’deki sürecin tamamlanmasından sonra tıpkı bir yasa gibi uluslararası anlaşma Cumhurbaşkanı’na gönderilir ve anlaşmayı imzalaması durumunda onaylanarak yürürlüğe girer.

Uluslararası anlaşmanın konusu devletler arasında olduğu için karşı devletin de kendi iç sürecini tamamlaması ve anlaşmayı onaylaması gerekir. İki tarafın onayından sonra uluslararası alanda anlaşma yürürlüğe girmiş olur. Bu usullere göre hazırlanan uluslararası anlaşmalar, kanun hükmünde normatif düzenlemeler olarak kabul edilir.

Yasalar ve hatta Anayasa değişiklikleri için dahi Anayasa Mahkemesine iptal davaları açılırken, uluslararası anlaşmalarda böyle bir denetim mekanizması yoktur. İlgili usule göre imzalanan ve yürürlüğe giren uluslararası anlaşmaların bağlayıcılığı vardır. Hatta temel hak ve özgürlükler konusunda, yasalar ile uluslararası anlaşmalar arasında uyuşmazlık olması durumunda, bu anlaşmaların hükümleri uygulanır. Bundan dolayı temel hak ve özgürlüklere yönelik olan anlaşmalar, normlar hiyerarşisinde, yasaların üzerinde kabul edilir.

Tüzükler

Tüzükler, yasaların uygulanma şeklini göstermek için Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılmaktadır. Bundan dolayı yasalardan daha kapsamlı, daha genel ve daha soyut olmaları söz konusu değildir.

Tüzüklerin çıkarılması sürecinde hazırlanan taslak ilk olarak Bakanlar Kurulu tarafından Danıştay’a gönderilir ve Danıştay tarafından detaylı inceleme yapılır. İncelemeden geçen tüzük daha sonra Cumhurbaşkanı tarafından onaylanır. Tüzüklerin denetimini Danıştay yapmaktadır. İptal davaları Danıştay’a açılmaktadır.

Tüzükler, 2017 yılındaki Anayasa değişikliği ile birlikte kaldırılmıştır. Yürürlükteki tüzükler varlıklarını devam ettirecektir. Ancak yeni tüzükler çıkarılamayacaktır.

Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri

2017 yılındaki Anayasa değişikliği ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ilk defa hukuk sistemi içerisinde yer almıştır. Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkilerinin yer aldığı 104.maddede, Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerine dair düzenleme yer almaktadır.

Bu kararnameler, Cumhurbaşkanının yürütme yetkisi ile ilgili konularda yapmış olduğu işlemlere ilişkindir. Kararnameler, tıpkı yasalar gibi soyut, genel ve süreklidir ve düzenleyici işlemler şeklindedir. Hazırlanan kararnamelerin yürürlüğe girmesi için Resmi Gazetede yayımlanması gerekir.

Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile ilgili bazı kısıtlamalar vardır. Öncelikle kanunla düzenlenmesi öngörülen konuların hiçbirinde kararname çıkarılamaz ve bu kararname ile düzenleme yapılamaz. Ayrıca Anayasada yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri, siyasal haklar ve ödevler konusunda bu kararname ile düzenleme yapılamaz.

Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri, normlar hiyerarşisinde kanunların altında, yönetmeliklerin ise üstünde yer alır. Kanunlar ile kararnameler arasında uyuşmazlık olması durumunda, kanun hükümleri geçerli olur. Ayrıca daha önce Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenen bir konuda TBMM tarafından bir kanun çıkarıldığında, kararname direkt olarak geçersiz sayılır. Bu kararnamelerin denetimi Anayasa Mahkemesi tarafından yapılır.

Yönetmelik

Yönetmelikler, gerek kullanıldığı alanlar gerekse de ilgilendirdiği kişi sayısı açısından tüzüklerin üzerinde yer alsa da, normlar hiyerarşisinde tüzüklerin altında yer almaktadır. Bundan dolayı tüzüklerden ve dolayısıyla da yasalardan daha genel olmaları söz konusu değildir. Güç bakımından da yasalardan ve tüzüklerden daha düşük güce sahiptir.

Yönetmelikler, tüzüklerin ve yasaların uygulanmasını göstermek için düzenlenir. Yasalara ve tüzüklere aykırı olmamaları gerekir. Yönetmeliklerin resmi olarak geçerli olabilmesi için Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması ve Resmi Gazetede yayımlanması gerekir. Buna karşın kamu tüzel kişiliklerinin ve bakanlıkların çıkardığı tüm yönetmeliklerin Resmi Gazetede yayımlanması gibi bir şart yoktur. Resmi Gazetede yayımlanma zorunluluğu, kanun ile belirlenmiştir.

Cumhurbaşkanının çıkarmış olduğu yönetmeliklerin tamamı ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’a götürülebilir. Kamu tüzel kişilikleri ile bakanlıkların ülke genelinde uygulayacakları yönetmeliklerin yargısal denetimi de benzer şekilde Danıştay tarafından yapılır. Ülke çapında olmayanların denetiminden ise görevli ve yetkili idare mahkemeleri sorumludur.

Bakanlar Kurulu Kararı

Bakanlar Kurulu, 2017 Anayasa değişikliğine kadar görev yapmış, bu tarihte ise başbakanlık makamı ile birlikte kaldırılmıştır. Söz konusu kararın ardından Bakanlar Kurulu ve başbakanın tüm yetkileri Cumhurbaşkanlığı’na devredilmiştir. Geçmişte Bakanlar Kurulu’nun çıkarmış olduğu düzenleyici işlemler ve kararlar, artık Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılmaktadır.

Adsız Düzenleyici İşlemler

Yürütme oranının düzenleyici işlemleri, Anayasa’da Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmelik olarak ifade edilmiştir. Buna karşın uygulamada yürütme organının farklı isimler taşıyan işlemleri olduğu görülmektedir. Bu işlemler ile objektif, soyut ve genel kurallar konulmaktadır. Bunlar; adsız düzenleyici işlemler olarak ifade edilmektedir.

Adsız düzenleyici işlemlerden bazıları; genelge, sirküler, tebliğ, talimat ve yönerge şeklindedir.

Hukuk Sınıfları

Kolay öğrenilebilmesi amacıyla hukuk kendi içerisinde sınıflara, kollara ayrılır. Söz konusu sınıflama, Roma hukuku ile başlamış ve o zamandan günümüze kadar devam etmiştir. Hukuk; hükümlerin bağlayıcılığı, tarafları, konuları ve kavramları bakımından iki sınıfa ayrılmaktadır.

Özel Hukuk

Özel hukuk, kişiler arasındaki ilişkileri konu alır. Burada kişisel çıkarların korunması için devlet tam ortada yer alır ve taraflara eşit uzaklıktadır. Özel hukukun uygulanmasında ve yaptırımlarında en önemli rol yine kamuya aittir.

Kişiler arasında olan ilişkilerde kişisel yararlar, çıkarlar vardır. Bu çıkarlar, tarafların üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi ile korunur. Yükümlülüklerin yerine getirilmesi noktasında devlet taraflara eşit uzaklıktadır ve taraflardan birine daha yakın değildir. Bütün bunlar, özel hukuk kapsamında düzenlenir.

Özel hukuk, kendi içerisinde alt dallara ayrılır. Bunlar ise şu şekildedir:

  • Medeni Hukuk
  • Medeni Usul Hukuku
  • İcra ve İflas Hukuku
  • Borçlar Hukuku
  • Ticaret Hukuku
  • Devletler Özel Hukuku

Kamu Hukuku

Kamu düzeninin sağlanması için düzenlenen hukuk sistemine kamu hukuku denilir. Burada devlet taraf konumundadır. Buradaki kurallar ve düzenlemeler, emredici özellik taşımaktadır.

Kamu hukukunun en önemli yönü, burada taraflardan birinin direkt olarak devlet olmasıdır. Devlet, kendi egemenliğini kullanır ve yaptırım ile bu kuralların uygulanmasını sağlar. Örneğin; vergi konusunda devlet hem alacaklı taraf konumundadır hem de bu alacağın zorla alınması gerektiği durumlarda yaptırım uygulayabilmektedir.

Devlet, taraf olduğu durumlara ilişkin kurallar ve emirler koyduğu gibi kamu düzeninin sağlanması için de benzer şekilde kurallar koyar. Katillerin veya benzeri türden suç işleyenlerin ceza alması, bu konuda caydırıcılık oluşturulması için suçluyu mahkemeye çıkarır, yargılanmasını sağlar ve verilen cezanın uygulanması için yaptırım gücünü kullanılır.

Kamu hukukunun kendi içerisinde farklı dalları vardır. Bunlar şu şekildedir:

  • Anayasa Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • İdare Hukuku
  • Vergi Hukuku

Kamu hukuku ile özel hukuk arasında belirgin farklar vardır. Bunların başında ise kamu hukukunun toplumsal yarar, özel hukukun ise kişisel yarar sağlaması gelir. Ayrıca kamu hukukunda taraflardan biri devlet iken, özel hukukta tarafların tamamı gerçek veya tüzel kişilerdir.

Temel Hukuk Konusunda Bilinmesi Gerekenler

Anayasa’nın 60.maddesinde herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu açık bir şekilde belirtilmektedir. Devlet tarafından bu güvenliğin sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması gereklidir. Ayrıca bu noktada gerekli teşkilatların kurulması, yine devletin sorumluluğundadır.

Hukuk sistemindeki normlar hiyerarşisi veya hukuk hiyerarşisi, hukuki metinlerde direkt olarak yer almaz. Ancak 1982 Anayasasındaki anlayışın kavramsallaştırılması sürecinde bu hiyerarşi orta çıkar. Farklı maddelerdeki uygulamalardan anlaşılan normlar hiyerarşisi şu şekildedir:

  1. Anayasa
  2. Uluslararası Antlaşmalar (Temel Hak ve Özgürlükleri Konu Alanlar)
  3. Kanunlar -Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar
  4. Cumhurbaşkanı Kararnameleri
  5. Yönetmelikler
  6. Diğer Adsız Düzenleyici İşlemler

Yaptırımlar, hukuk kurallarının uygulanması açısından çok önemlidir. Birçok yaptırım türü vardır. Ancak bazı yanlış anlaşılmalar da olduğunu söylemek de gerekir. Yaptırım olmamasına karşın yaptırım olduğu düşünülen farklı kavramlar vardır. İhtarname de bunlardan biri olup, herhangi bir konunun hatırlatılması ve bildirilmesi için kullanılan bir yöntemdir.

Hukuk kurallarındaki düzenlemelere aykırı davranışta bulunulduğunda karşılaşılan tepki, ceza olarak isimlendirilir. Bu tepkilerin, cezaların kendi içerisinde farklı türleri vardır. Bunlar;

  • Özgürlüğü engelleme cezaları
  • Askeri cezalar
  • Disiplin cezaları

Hukuk kurallarının uygulanmasına ilişkin denetimi adli ve idari mahkemeler yapar. Denetimin nasıl yapılacağı, kanunlarda açık olarak belirtilmiştir. Adli mahkemelerin verdiği kararlar Yargıtay, idari mahkemelerin verdiği kararlar ise Danıştay tarafından denetlenir. Danıştay, denetim görevinin haricinde şu görevleri de yapar:

  • Kanun teklifleri ve tasarıları hakkında görüş bildirmektedir.
  • Cumhurbaşkanlığı tarafından gönderilen işlere dair görüş ve fikirlerini sunar.
  • Kanunda yer alan görev ve sorumluluklarını yerine getirir.

Bakanlıklar ve kamu tüzel kişilikleri, kanun ve tüzüklerin nasıl uygulanacağına dair yönetmelikler çıkarabilir. Yönetmeliklerin kanuna aykırı olmaması temel şarttır. Tüzel kişiliğe sahip olmayan kamu kurumlarının kendilerinin yönetmelik çıkarma yetkisi bulunmamaktadır. Yönetmelik hazırlasalar da bunu çıkarma yetkileri olmadığından, bağlı oldukları bakanlıkların bunları çıkarması gerekir.

Hemen
kayıt ol
%25
indirimi kap!

Sunduğumuz Olanaklar

  • Konu Anlatımlı Ders Kitabı
  • İşyeri Hekimliği Özel Ders Çalışma Grubu

  • Ücretsiz Hap Notlar
  • Ücretsiz Sınava Hazırlık Kampı
  • Ücretsiz Online Denemeler

  • Dersleri Tekrar İzleme İmkanı

  • 10 Yıllık Tecrübe

Bize Yazın

Hemen şimdi iletişime geçin, avantaj ve kampanyalardan yararlanma fırsatını kaçırmayın!

Öne Çıkan Blog Yazılarımız

Son dönemde öne çıkan blog yazılarımıza göz attınız mı?

Araştırmayı bırakın, bizi arayın!

Bütçe dostu işyeri hekimliği eğitimi